30 Haziran 2007 Cumartesi

Muffin; Yaban Mersinlim, Ayı Üzümlüm, Keçi Yemişlim!



Dün ehliyet sınavına tekrar girdim ve sonunda yazılı sınavı geçtim. Ayrıntıları yazmıştım ama sonradan sildim. Fazla detay vermeye gerek duymadım, zaten yeteri kadar stres yaşamıştım.:)
Sınavı verince üzerimden büyük bir yük kalktı. Geç oldu, güç oldu ama sonu iyi oldu. :) Şimdi önümde bir de direksiyon sınavı var :( Bakalım o nasıl geçecek. Başarılı olursam haber veririm, olmazsam vermem. :)


Yaban Mersinlim, Ayı Üzümlüm, Keçi Yemişlim!
Sarı üzerine mor beneklim.
Hem tatlım hem hafif ekşilim.
Mısır unlu, tarçınlı küçük kekim.
Ben seni çok sevdim muffinim..:)



"I love Turkish food"'a mantı, buraya da muffin hazırladım.
Sanki turistlere Türk tarif, sizlere de yabancı tarif satıyor gibiyim. :) Aslında amacım her iki tarafı da güncel tutup, değişik lezzetler sunmak. Umarım beğenirsiniz.

Malzemeler:
  • 1 + 1\2 bardak un (235gr)
  • 1\2 bardak mısır unu (75gr)
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1\2 tatlı kaşığı karbonat
  • 2\3 bardak kahverengi şeker (155gr)
  • 2 büyük yumurta
  • 1 bardak süt (250ml)
  • 90 gr erimiş tereyağ
  • 1 bardak yaban mersini (125gr)
  • Bir çimdik tuz
Muffin üzeri için:
  • 1 yemek kaşığı şeker
  • 1 tatlı kaşığı tarçın
Hazırlanışı:
  1. Un, mısır unu, karbonat, kabartma tozu, tuz, şeker bir kap içinde birbirine karıştırılır.
  2. Başka bir kapta yumurtalar çırpılır. İçine süt ve yağ eklenir, karıştırılır. Yukarıdaki kuru malzemeler bu yumurtalı sıvı karışımın içine dökülür, hafif karıştırılır.
  3. Daha sonra içine yaban mersinleri eklenir çok yavaş bir şekilde karıştırılır.
  4. Yağlanmış muffin kalıplarının sadece 3\4'ü doldurulur. ( ya da muffin kağıtları da kullanabilirsiniz) Üzerine şeker ve tarçın birbirine karıştırılarak serpilir.
  5. 200 derecede 15-18 dk pişirilir. Sıcak servis yapılır, afiyetle.
Not: Ölçüler Amerikan ölçüsüdür. Ben normal yemek kaşıklarından kullandım.
Kullandığım bardak (=cup) normal su bardaklarından biraz daha küçüktür. Orjınal tarif sahibi burada :)












Sevgiler Selamlar
İyi haftasonları dilerim.

24 Haziran 2007 Pazar

Muzlu Piramit Pasta Tarifi ve Yeni Başlangıçlar :)

**** ŞEKER HAMURLU VE
DİĞER PASTA ÇEŞİTLERİNE BU LİNKTEN ULAŞABİLİRSİNİZ. ****




Aklımda bambaşka şeylerden bahsetmek, bambaşka tarifler vermek yatıyordu. Fakat öncelikle geçen gün başımıza gelenleri ve yeni sayfamız hakkında yazmazsam çatlardım.

Minik Kuş ile birlikte yeni, tertemiz bir blog sayfası daha açtık. Bir bu eksikti! :)) Meğer ikimizinde gönlünde uzun zamandır ingilizce tarifler vermek yatıyormuş. Ben Minik Kuş'u, o da beni gazlarken hemen o gün ingilizce sayfamıza kavuştuk. Hem de ne yazarız, ne yaparız doğru dürüst karar vermeden. Çünkü bir gün üzerine yatıp düşünsek, ikimizde fikrimizden cayabilirdik. İlk önemli olan adım, güzel bir isim bulmaktı. İkimizin de ortak kararıyla çok şirin bir isim bulduk ve sitemizin temelini attık. Sitemizin adı "I love Turkish food" oldu. :)

Ortaklığın böylesi de çok güzelmiş. İnşallah bundan sonra da herşey güzel olur, gül gibi anlaşırız. :) İlk tarif Minik Kuş'dan geldi. Burma baklava tarifini çok güzel çevirmiş, resimlerle nefis anlatmış. Bakalım ben neler yapacağım. :) İşim gerçekten zor olacak.
Baştan uyarımı yaptım; dedim ki "bak benim ingilizce ile kuyuya iniyorsun Minik Kuş!" Sağolsun Ortak, yardım sever çıktı. "Hallederiz" dedi. Ne diyelim, hayırlı uğurlu olsun. Blogcu'yu hallettim, Blogspot'a geçtim, bir tek ingilizce site eksikti. :))))



Sanırım pötibörlü ve pudingli pastaları herkesten sonra keşfeden ben olmuşum. :) Şimdi yaptıkça yapasım geliyor. :)
Bu sefer ki pastamı muz ve muz aromalı puding ile hazırladım. Yapılışı yine çok kolay oldu. Fakat benim puding biraz sulu, siz yaparken normalinden daha az süt kullanın. Böylelikle kıvamı daha koyu olur. Ben kendi yaptığım gibi piramitli ya da mozaik dediğimiz bu pastanın tarifini veriyorum. Siz üzerinde gerekli düzeltmeleri yapınız. İşte tarifim;

Malzemeler:
  • 1 paket muzlu puding
  • 3,5 su bardağı süt ( siz mutlaka daha az süt ile pudingi pişirin ki kıvamı koyu olsun. Mesela; 2 su bardağı süt yarım su bardağı su gibi)
  • 1 büyük ya da 2 küçük taze muz
  • 36 adet pötibör bisküvi
  • Üzerine süslemelik olarak file badem.
Hazırlanışı:
  1. Puding paketinin arkasında yazdığı gibi pişirilir fakat süt miktarını azaltmayı unutmayın ve hafif soğumaya bırakılır.
  2. Geniş bir yüzeye enlemesine ve boylamasına streç yayınız. Streçınız ince ise iki kat yapabilirsiniz. Daha sonra streçin üzerine bir kat pudingden sürün. Ne çok ince ne de çok kalın olsun.
  3. Üzerine yukarıdaki gibi pötibör bisküvilerini enine 3 sıra, boyuna 4 sıra olacak şekilde sıralayınız. (Pudingin kıvamı benim yaptığımdan daha koyu olacağı ve dolayısıyla miktarı da az olacağından bir sıra mozaik pastadan bisküvi çıkartarak tarifi veriyorum yoksa pudinginiz yetmeyebilir.)
  4. Elinizdeki bisküvi ve puding bitinceye kadar bu işlemi sürdürün.
  5. Daha sonra soyulmuş muzu yukarıdaki gibi pastanın ortasına koyun ve üzerine biraz daha puding dökün. Daha sonrada kenarlardan havaya kaldırın iki yandaki bisküvileri ortada birleştirmeye çalışın. Dikkatli olun pudingin kıvamından dolayı şekil vermesi biraz güç oluyor. Streçle tüm çevresini sarım, bir gün buzdolabında bekletin. Ertesi gün üzerine süsleme yapıp, soğuk servis yapabilirsiniz. Paylaştıkça lezzetine lezzet katar. Afiyetle.
Not: Tarifimin şeklini Böörülce Ayşegööl'den, süsleme ilhamını da Lalecik'den aldım.

Herkese iyi bir hafta dilerim.
Sevgilerle

20 Haziran 2007 Çarşamba

Pötibör Bisküvili Kirazlı Pasta ve Yemekli Film Kuşağı



Küçük Osman'ı bıraksam sayfanın üzerinden* günlerce inmeyecekti. Size öylece bakıp, sırıtmak çok hoşuna gitmiş. :) Sonra eline bir kase kiraz verdim, kulaklarına da kirazlardan küpe yaptım ancak öyle ikna oldu yerini bu güzel pastaya bırakmaya...:)

Bu kolay pastayı eşimin turist bir arkadaşı için hazırlamıştım. Pastanın içinde sadece çilekli puding ve pötibör bisküviler vardı. Kirazlarımı sıcak pudingin içinde pişirmeye kıyamadığım için pastanın içine değil de hepsini üstüne* yerleştirmiştim.
Hafif meyveli pudingimiz, gevrek bisküvi ile yumu yumuşak bir pasta kıvamını aldı. Pastanın üzerindeki damla çikolatalar ve hindistan cevizleri de kirazlarla çok uyumluydu.

Pötibör Bisküvili Kirazlı Pasta
Malzemeler
  • 1 paket çilekli puding
  • 3,5 su bardağı süt
  • 1 ya da 1,5 paket pötibör bisküvi
  • Süsleme için kiraz, damla çikolata, hindistan cevizi
Hazırlanışı
Puding paketin arkasındaki tarife uygun olarak hazırlanır. Küçük kare borcamın en altına bir sıra bisküvi dizilir ve üzerine pudingin yaklaşık 1\3'ü dökülür. Bu işlem bisküviler ve puding bitinceye kadar devam eder. Pudingin sıcaklığı gidince üzerine streç film kapatılıp, buzdolabında puding soğuyuncaya kadar bekletilir. Üzerine dilediğiniz gibi süsleme konur ve soğuk servis yapılır. Afiyetle.




* "“Hayatınızın tadı kaçmaya başladıysa, ona bir çay kaşığı heyecan, bir tutam macera ve bir çorba kaşığı da aşk ile tat katmaya ne dersiniz?”

Isabella çok güzel bir genç kadındır. Çocukluğunda beri bir hastalığı vardır ve bundan ancak bir Vodoo büyüsü sayesinde kurtulmuştur. Tempolu hareketler yapamamaktadır. ( araba, uçak, asansör vb. onu tutmaktadır) Ailesi Yemenja adlı okyanus tanrıçasına dua ederek onu bu dertten kurtarmak istemişler o da bu genç kıza çok iyi yemek yapma gücünü vererek avutmuştur. Isabella'nın tek amacı çok iyi bir şef aşçı olmak ve dünyaca tanınmaktır. Fakat ilk görüşte aşık olduğu Toninho yüzünden bu hayalleri suya düşer. Fakat dışarıda becerileri ile kariyerini yükseltebileceği kocaman bir dünya ve kendisine aşık olabilecek yığınla erkek vardır. Fırsatlar ülkesi Amerika onu beklemektedir. Nitekim soluğu San Francisco'da alır." Film hakkında daha detaylı bilgilere buradan ve buradan ulaşabilirsiniz.

Yemekli bu romantik komedi aşk filmini ben keyifle izledim. Güzeller güzeli Penelope Cruz'a beyaz önlük, ellerine sebzeler meyveler çok yakışmıştı. Özellikle sevdiğiyle kırmızı biberli olan sahneler çok güzel. Daha önce hiç duymadığım hareket özrü ise düşman başına! Eğer Tv'de denk gelirseniz izlemenizi tavsiye ederim.

Sevgiler Selamlar
Paylaştıkça lezzetine lezzet katan tariflerde buluşmak dileğiyle.
Herkese iyi haftalar dilerim :)

****************

PEK YAKINDA SİNEMALARDA :)))





17 Haziran 2007 Pazar

Tanıştırayım Küçük Osman ve Babalar Günü :)



Küçükken senin adın ne diye sorduklarında "benim adım küçük Osman" dermişim. :)

En iyi babamla anlaşırdım, onunla oynar, en çok da onla kavga ederdim. Babam beni hem çok sever, hem de çok kızdırırdı. :) Ablamla bir olup seni çingenelerden aldık derlerdi. Kimbilir ben onlara ne yaptım ki beni kızdırıyorlardı. :)

Hatırlarım da onunda birlikte pazar sabahları meşhur kovboy filmlerini izlerdik. O zamanlardan belliymiş benim film hastası olduğum. Birde futbol maçlarını izlerdik beraberce, ben renklere göre takım seçerdim. Türk olsun yabancı olsun, hangi takımın rengini beğendiysem o benim takımım olurdu. :)

Babamın siyah deri bir çantası vardı. Onun içinde askerlik ve gençlik resimleri, bir kaç eski belgesi ve hatırası olurdu. O resimlerin arasında bir tanesi favorimdi; babam yeşil askeri üniforması giymiş, elindeki kurdun boğazına yapışmış poz veriyor. O kurdu babamın yakalayıp, boğduğunu düşünürdüm hep. Öyle olmadığını sonradan öğrenmeme rağmen, benim için kurt kapandı o :) ve daha pek çok hatıramız var. Düşündükçe hüzün kaplıyor içimi...Zaman ne kadar da hızlı akıp gitmiş...Resimlere bakıp, dalınca inanamıyorum geçen onca zamana. Şu halime baksanıza. İşte sonunda ben de büyüdüm, yuvadan uçup gittim. Babamın belime kırmızı kurdele bağladığı gün sanki dün, bana yüzmeyi öğretmeye çalıştığı gün sanki eveli gün....Keşke sihirli bir değneğim olsa da zamanı durdurabilsem...

Canım babam, iyi günümüzde de, kötü günümüzde de hep beraberdik, seni canımdan çok seviyorum. Allah nice seneler sağlık, mutluluk versin size ve tüm ana babalara da.
Senin, Necati babamın ve tüm babaların babalar günü kutlu olsun.
Sevgiler Selamlar



**************
Evvel zaman içinde sevgili Ata sofrası ve Lezzet sofrası beni bir oyuna davet etmişlerdi. Çocukluk hatıraları, çocukluk yaramazlıkları ile ilgili. Sevgili Naşide ve Emel arkadaşlarımı kırmıyorum ve bu yazımla da geçmiş oyuna katılıyorum. Teşekkürler canlarım :)))

13 Haziran 2007 Çarşamba

Diyabetik Tarifler # 23: Yoğurtlu Çilekli Bar, Kepekli Gözleme ve Yemek Tarifleri


ön not: tarifleri uygulamadan önce doktorunuza danışınız.

Diyabetik tarifler açısından ne kadar da fakirmişiz. Benim sitem de dahil olmak üzere doğru dürüst hiç bir yerde tarif yok. Belki benim gözüm yabancı sitelerde olduğundan yerlilerde birşey görememiş olabilirim, yanlışım varsa affola.

23 # Diyabetik Tarifler etkinliği sayesinde, hep beraberce büyük bir eksikliği doldurmuş olacağız. Sevgili Defne Nur'un Mutfağını konu seçiminden olayı tebrik ederim.

Ye # 23 etkinliğimiz için ben kepekli tam buğday unlu, organik kahverengi şekerli ve mümkün olduğunca yağı azaltılmış tarifler seçtim.


1.Gevrekli Yoğurtlu Bar

Çilek meyvesi bitmeden sevgili arkadaşım Süheyla gibi ben de çilekli tarifler eklemeye devam ediyorum. :) Yoğurtlu, çilekli, mısır gevrekli-tahıllı bu tatlının tarifini buradan aldım. Sitede daha pek çok diyabetik tarif bulunuyor, ne kadar doğru güvenilir bilmiyorum. Ben tarifte kendimce bazı değişiklikler yaptım. Tadı mükemmel olmadı. Az tatlı, yoğurttan dolayı biraz ekşi, hafif yumuşak bir tatlıydı. Bir daha denemeyi düşünmüyorum. :)

Malzemeler:
  • 2 bardak kepekli tahıl (mısır gevreği)
  • 3/4 bardak kepekli un
  • 1 yemek kaşığı kahverengi şeker
  • 1/2 tatlı kaşığı tarçın
  • 50 gr tereyağı
  • 1 yumurta
  • 2 bardak yağsız yoğurt
  • 1 yemek kaşığı kahverengi şeker
  • 2 yemek kaşığı kepekli un
  • 6-8 adet çilek
Hazırlanışı:
  1. Mısır gevreği, 3/4 bardak kepek unu, 1 yemek kaşığı k. şeker ve tarçın bir kase içinde iyice karıştırılır. İçine ufak ufak, küp küp parçalara bölünmüş tereyağ eklenir, karıştırılır. Hamurun yarısı ( ya da yarısından çoğu) küçük kare borcama dökülür, tüm yüzeyine yayılır.
  2. Yumurta, yoğurt, 2 yemek kaşığı kepek unu, 1 yemek kaşığı k. şeker ve küçük parçalar halinde kesilmiş çilek başka bir kasede birbirine karıştırılır ve daha sonra mısır gevreklerinin üzerine dökülür. Geri kalan gevreklerde bu kremanın üzerine ufalanır.
  3. 180 derecede 30 dk, üzeri kahverengi oluncaya kadar önceden ısıtılmış fırında pişirilir. Soğuk servis yapılır. Afiyetle.
Not: Orjinal tarifte ölçüler Amerikan ölçüsüydü. Ben normal yemek kaşığı ve bizim normal su bardaklarından biraz daha küçük bardağımı kullandım.



2.Kepekli Tam Buğday Unlu Gözleme

Sevgili Tuba'nın Penceresinden gözleme hamurunun tarifini aldım. Biraz değiştirip kepekli ıspanaklı peynirli gözlemeler hazırladım. Hamurun kıvamı çok güzel oldu. Açarken hiç zorluk çekledim sanki yıllardır gözleme yapıyormuş gibiydim.
Kepek unuyla inanılmaz sağlıklı ve doyurucu bir menü oldu. Yanında ev yapımı ayranlar...
Teşekkürler Tuba'cığım...

Malzemeler: (Tadımlık 8-10 kisilik \ Doyumluk 2 kişilik )
Hamuru icin:
  • 3 su bardağı kepekli un
  • 1 yumurta
  • 2 corba kasigi zeytinyağı
  • 1 su bardağı su
  • tuz
Harç için:
  • ~200 gr ıspanak ( 1 paket temizlenmiş, yıkanmış ıspanak)
  • 1 adet kuru soğan
  • Light beyaz ya da kaşar peynir
  • yarım yemek kaşığı zeytinyağı
Hazırlanışı:
  1. Unu hamur yoğurma kabına eleyin. Yumurtayı, zeytinyağını, tuzu ve suyu ilave edip yoğurun. Hamurdan yumurta büyüklüğünde bezeler hazırlayın.
  2. Bir yandan soğanı çok az zeytinyağında kavurun, üzerine ıspanakları doğrayın. Hafif kavurun, pişirmeyin. Ligth beyaz peynirinizi ezin (ya da kaşar peynir kullanacaksanız onu rendeleyin)
  3. Hazırlanan her bir bezeyi yemek tabağı büyüklüğünde açın. Hamurun yarısına hazırladığınız malzemeyi yerlestirip diger yarısını üzerine kapatın ve kenarlarını iyice bastırın. Malzeme bitinceye kadar işlemi sürdürün. Hamurları sıcak tava üzerinde önlü arkalı kızartın. Sıcak servis yapın. Afiyetle.Tarif Tuba'nın Penceresinden alınıp üzerinde bazı değişiklikler yapılmıştır. :)


3.Kepekli bazlama ve sarımsaklı yoğurtlu közde patlıcan

Malzemeler:
  • 2 adet büyük patlıcan
  • 2 diş sarımsak
  • 1 kase yağsız yoğurt
  • Kepekli bazlama
  • Tuz, dilerseniz çok az zeytinyağı
Hazırlanışı:
  1. Yukarıdaki gözleme hamurundan arta kalan bir iki beze tabak büyüklüğünde açılır, yağsız tavada önlü arkalı kızarttılır.
  2. Patlıcanlar pijama deseninde soyulur, uzunlamasına çok kalın olmamak üzere ince ince doğranır. Çok az tuzlanır, zeytinyağı sürülür. ( dilerseniz hiç yağ kullanmayın)
  3. Altına alüminyum folyo serinmiş tepsiye dizilir. Yaklaşık yarımşar saat, fırında önlü arkalı közlenir.
  4. Sarımsaklı yoğurt hazırlanır, üzerine dökülür. Kızartma patlıcandan çok daha saglıklı ve lezzetli oluyor. Afiyetle.



*********************



Bonus. Beyaz Unlu Gözleme

Beyaz unlu, hafif zeytinyağında kızartılmış bir gözlemeye de tabii ki hayır demiyoruz.
Gün aşırı gözleme, bazlama yiyince, eşimle Mersin Mut'a da gidip geldik sanki.
Aşağıdaki resim Mersin Mut'ta, köyümüzde çekildi. Harika bir manzara eşliğinde, bahçede Müslüme yengeciğim ve babaanneciğim sacta börek yapıyorlardı. Ben de yanlarında kedinin ciğere baktığı gibi bakıyordum. Oradaki lezzetler bambaşka, çok özlüyorum çok....

Paylaştıkça lezzetine lezzet katan tariflerde tekrar buluşmak dileğiyle.
Sevgiler Selamlar




9 Haziran 2007 Cumartesi

Çikolata ile Çifte Mutluluk


Tiramisu
En sevdiğim çikolataları hep halam Almanya'dan getirirdi. Koca bir sene o çikolata ve şekerleri beklerdik. O zamanlar bugünkü gibi çikolata bolluğu ve çeşitliliği de yoktu.

Yıllar önce ablamla kaçamak yediğimiz likörlü çikolatayı da hiç unutmam. Çikolata dilimin üzerinde hafif hafif erirken, boğazımı da yavaşça yakmaya başlamıştı. Tadını hatırlamakta bile güçlük çektiğim ilk ve son likörlü çikolatamdı. Daha sonra yine bu tipte bir çikolata maceram olmuştu; çikolatanın dayanılmaz tadına varırken gözlerimi ve ağzımı nasıl açmışım bilmiyorum, likörün kokusu ve kendisi ağzımın kenarından akıp gitmiş. Tükürmem söylenmişti ama büyük bir arzu ile o tadı yutmak istemiştim. Yanımdaki sanırım babişti, o zamanlar bize yedirmediği tüm likörlü çikolataları kendisi yutardı da. :)

Çikolata herkes için karşı konulması gerçekten çok zor olan bir lezzet. Bitteri, sütlüsü, beyazı, fıstıklısı, fındıklısı....Gizemliyle, zenginliğiyle çok keyifli bir lezzet. İnsanın ruh hali üzerindeki etkisi de büyük, kendimizi iyi hissettiren, mutluluk veren enerji veren bir yiyecek. Aynı zamanda da çok şekerli ve kalorili. :{

Ayrıca çikolata ile ilgili pek çok bilgi "Çikolapedi"de. Çikolata insanların hayatında o kadar önemli bir yer kaplıyorki böyle kaynaklar yapmışlar. Bu sadece bunlardan biri, bana çok ilginç ve faydalı bir kaynak gibi geldi. Çikolatanın tadı kadar çikolata'nın tarihçesini, kakao ağaçlarını, çikolatanın besin değerlerini de merak ediyorsanız buyrun "Çikolapedi"ye.



Sevgili sınıf arkadaşım Hiltrud'un bize gelirken getirdiği bir kutu Belçika çikolatasını görünce çok sevinmiştim, aldığım en hoş hediyelerden biriydi. Bu nefis çikolataları kullanarak bir doğum günü pastası yapmak istiyordum. Eşimin tiramisu tutkusu bu cici çikolatalarla birleşti ve uzaklardaki anneme süpriz yaptı. Annemin yeni yaşını kameraların arkasından kutladık. Bu pasta hem anneme hem de yeni uzmanlığını alan biricik doktor ablama gitti.

Tiramisumun tarifini daha önce vermiştim. Farklı olarak bu sefer yuvarlak bir borcama kedidillerini dizdim ve krema için de labne peyniri yerine başka peynirler kullandım. Her yaptığımda değişik tariflerin peynirlerini kullanmaktan gerçekten keyif alıyorum.
Labne peyniri yerine imkanınız varsa birde aşağıdaki peynirleri denemenizi tavsiye ederim.
  • Mascarpone Cheese
  • Ricotta Cheese
  • Cream Cheese
İyi haftasonları, iyi pazarlar.
Sevgilerle

5 Haziran 2007 Salı

Ben Sana Söylemiştim: Bu Çikolatalı Sufle Böyle Olmaz...



Bir kitap okudum, bir film izledim hayatım değişti derler.
"Ben sana söylemiştim" orjinal adı "Because I said so" filmini izledikten sonra benim yaşamım kaldığı yerden devam etti. Fakat bu filmde hayatımın geri kalanında yapmak istediğim mesleği gördüm. Milly gibi bir catering firmasında partilere, toplantılara yiyecek, içecek hazırlayabilirdim. Hayal değil mi atış serbest. :)))

Tam bir kadın filmi; romantik, komedi kısacası aşk filmi. Her ne kadar gişe rekorları kırmayıp, seneye Tv ekranlarına düşsede ben bu tarz filmlere bayılıyorum. Netten bir tanıtım yazısı;

"Eileen iyi niyetli fakat her şeye fazlasıyla burnunu sokan bir annedir. Güzel ama bekâr kızı Milly’nin ilişkilerdeki başarısızlıklarına daha fazla dayanamayarak gizlice ona koca aramaya başlar. Gazete ilânlarından Milly’e lâyık olabilecek iki erkek bulur. Biri çekici ve başarılı bir doktor (mimar degilmiydi?), diğeri ise altın kalpli ve bekâr bir babadır. İki adam da Milly’nin kalbini kazanmak için yarışa başlarlar."





Meraklısı da buradan filmin tanıtımını izleyebilir. :)

Filmde Milly sevdiği adamlara çilolatalı sufle yapıyordu. Birinde suflesi harika oldu, aynı benim ilk resim gibi kabardı ve öylece kaldı. İkinci denemesinde suflesi çöktü, o da yine benim fırından çıkmış suflem gibiydi. Size örnek olsun diye yapmadım bu sufleleri tabii kiii :) Ben de filmden ilham aldım, sevdiğim adama sufle yaptım ama tutmadı...


ÖNCE

O kadar da dedim " Bana Sonoma'dan başkası sufle tarifi veremez" diye. :) Ama sonra da tembellik edip kolay yola kaçtım, yapımı kolay görünen yerli bir tarif buldum, malzemeler de evde vardı, "yaşasın" dedim "sufle yiyeceğiz". Ama resimlerden de anlaşılacağı gibi ilk suflem hayal kırıklığı yarattı, eşim tadını çok beğendi ama açıkcası ben ne görünüşünü ne de tadını beğendim. :)


2 DAKİKA SONRA


Yeni bir beyaz perde, sinema yelpazesinde, çikolata renkli kadife gibi suflelerle buluşmak dileğiyle...
Sevgiler
Related Posts with Thumbnails