9 Ağustos 2009 Pazar
Julie & Julia
Julie ve Julia sinema filmi bir değil iki gerçek hikayeden uyarlanmış. İki yemek tutkunu, biri eski zamanın çığır açmış yemek kitabı yazarı diğeri günümüzün yemek blog yazarı. Film, yemeklerin onların hayatlarını nasıl değiştirdiğini, kitaplarını, bloglarını, kişisel dünyalarını anlatıyor. Kendinizi onların yerine rahatlıkla koyabilirsiniz. Bizi anlatan bundan daha güzel bir film olamazdı. Mutheşem, tek kelimeyle yüreklendiren, hayallerinizin peşinden sürükleyen bir film...
Tavsiyem filmi izlemeye gitmeden Julia Childı en azından youtube videolarından izleyerek biraz daha yakından tanımanız, Meryl Streep'e bir kez daha hayran olacağınızı garanti ediyorum...
Film Amerika'da geçen cuma günü (7 Agustos)vizyona girdi, eşimle ben filmi dün izledik. Eve dönünce hazırladığım akşam yemeği (menemen :) ve bu sabahki sabah kahvaltısının (tost) tadı daha bir güzeldi. Filmden çok etkilendiğimi söylemek istiyorum ama mutfaktaki yemek yaratıcılığım henüz emeklemekte darısı projelerin başına...
Filmi sakın kaçırmayın! Şimdiden iyi seyirler...
Diğer sinema ve yemek yazılarıma buradan ulaşabilirsiniz.
19 Şubat 2008 Salı
Meyveli Tart Tarifi ve Waitress (Garson)
Tarttan doğum günü pastası olur mu? Olurmuş!
Fransız Jannick bir tart tutkunu, yeğeni kekleri pastaları sevmediğini sadece tartlardan paylardan hoşlandığını söyleyince, bizde ona bol meyveli bir tart hazırladık. Taze böğürtlenleri bulmak içlerinden en gösterişlileri seçmek pek kolay olmadı. Tart üzerinde ve içinde toplam 4 çeşit meyve var. Aşağıdaki linklere basarak resimlerine imagesdan ulaşabilirsiniz.
Blackberry- Böğürtlen
Raspberry-Ahududu\ Frambuaz
Çilek
Blueberry- Yabanmersini
Bu tart tarifini Cafe Fernandodan aldım, daha önce Williams Sonomanın tarifini uygulayıp beğenmiştim ama Cenk'in sevgililer günü yazısında yine o birbirinden güzel tartları görünce dayanamayıp yeni bir tarif denemesi yapmaya karar verdim. Tartım pişerken fazla kavrulur, kenarları yanar, çatlar endişesiyle ben tart hamurunu iki ölçü kullandım. (Yalan, aslında buradaki gibi hamuru yayıp, metal harflerle isim yazmaya çalıştım ama başarılı olamadım.:) Kalan hamurla alternatif olarak bunu yaptım. İçinde incir, ceviz, biraz kahverengi şeker ve limon suyu var. Değişik hoş birşey oldu bence. Eşim bu durumdan pek memnun kalmadı tabii. İkimizinde aklında şeytanı bir düşünceyle meyveli tartı yemek vardı ama tencere dibindeki kremayı sıyırıp kalan ezik böğürtlenleri yemekle geçiştirdik hevesimizi. En kısa zamanda bu tart yeniden yapılacaklar listesine alındı. Bu güzel ve harika sonuç yeren tarifi paylaştığı için Cafe Fernandoya bir kez daha teşekkürler.
Tart Hamuru
Malzemeler
- 1 1/2 su bardağı un
- 1/2 su bardağı pudra şekeri
- 1/4 çay kaşığı tuz
- 125 gr tereyağı
- 1 yumurta sarısı
Hazırlanışı
Fırın ayarı 190 derece
- Geniş bir kapta, elenmiş un, şeker ve tuz karıştırılır.
- Sonra kaba küp küp doğranmış tereyağı da eklenir, karıştırılıp yoğurulur, küçük bezelyemsi taneler oluşuncaya kadar. Bu karışıma yumurta sarısı eklenir biraz daha yoğurulur. Hamur resimdeki gibi top haline getirilir, plastik streçe sarılıp buzdolabında yaklaşık 1 saat bekletilir. Eğer hemen kullanmayacaksanız, dondurucuda 1 hafta kadar saklayabilirsiniz. Tartı yapacağınız günün önceki akşamından buzdolabı kısmına koyup açabilirsiniz.
- Hamur buzdolabından çıkarılınca oda sıcaklığına gelmesi için biraz bekletilir ve elle biraz masaj yapılır.
- 23 santimlik bir tart kalıbını ortasına bu hamuru koyun ve parmaklarınızla kenarlarına ve tabanına eşit şekilde yayın. Aluminyum bir folyoyu ya da parşömen kağıdı tart hamurunun üzerine serip üzerine kuru bakliyat yerleştirin ve fırına verin. Bu şekilde 25 dakika pişirdikten sonra bakliyatları ve folyoyu kaldırıp 8 dakika daha pişirin. Böylece düz olan zemin de kızartılır. Gözünüzü fırından ayırmayın, bu tart hemen pişen kenarları kızaran bir tarttır.
- Tart pişirildikten sonra soğumaya bırakılır.
Not: Ben orjinal tarifteki su bardağı yerine cup ölçüsü, Vanilya özü yerine de vanilya kullandım. Krema tarifini ufak değişikliklerle aynen aktarıyorum.
Tart Kreması
Malzemeler
- 2 su bardağı süt
- 6 yumurta sarısı
- 1/2 su bardağı şeker
- 1/3 su bardağı mısır nişastası, elenmiş
- 1 paket vanilya
- 50 gr tereyağı küp küp doğranmış ve oda sıcaklığında
- Küçük boy sos tenceresinde sütü kaynama noktasına gelene kadar ısıtın.
- Başka bir orta boy sos tenceresinde yumurta sarılarını, şekeri ve mısır nişastasını önce güzelce çırpın. ( Ateş üstünde değil) Hızlıca çırpmaya devam ederken azar azar kaynar sütün 1/4 su bardaklık kısmını ekleyin, her defasında azar azar süt ekleyin, bir anda tüm sütü koymayın yoksa yumurta sarıları pişer, topak topak olur. Daha sonra karışımı orta derecedeki ateşin üzerine alarak hiç durmadan ve güçlü bir şekilde kaynama noktasına gelene kadar çırpmaya devam edin. Kaynamaya başladıktan sonra 1-2 dakika daha çırpıp ateşten alın. Vanilyayı ekleyip güzelce karıştırın.
- 5 dakika bekletip ılınmasını sağlayın. Ardından tereyağı parçalarını yavaş yavaş ekleyip tamamı eriyene kadar çırpmaya devam edin.Eğer kremayı hemen kullanacaksanız buz ve su dolu bir kaba oturtup arada sırada çırparak soğutabilirsiniz. Daha sonra kullanmak üzere hazırlıyorsanız da bir kaba aktarıp üzerine streç film kapayarak (tepesini kremaya bastırın ki arada hava kalmasın böylelikle kremanın tepesi de kurumayacaktır) buzdolabına koyun. Buzdolabında tazeliğini 3 gün boyunca koruyacaktır.
*****************************************************************************
Son zamanlarda izlediğim filmlerin arasında "Waitress" sinema ve yemeğin en güzel ve tatlı kesişmesiydi bence. Film burada güzel bir şekilde kaleme alınmış, yazının sonunda da çok kötü gerçek bir olay anlatılıyor. Buradan da film karelerini izleyebilirsiniz. Öyle çığır açacak, ödüller alacak bir film değil belki ama ben çok beğenerek izledim. Tam kadınların hoşlanacağı, romantik komedi bir film. Biraz enteresan bir film de diyebiliriz. Hele ki eğer pie shop, bake shop, pastane açmaya heveslenenler varsa içinizde, şartlar ne olursa olsun belki sizi teşvik eder bu film. Doğmamış bebeğe yazılan mektuplar ve mutfakta yapılan kişiye özel payların, tatlıların birbirinden hoş görüntüleri bence çok güzeldi..Ve unutamadığım bir karakter kötü koca Earl. :) Boş zamanınız varsa yemekli tatlı bir film izlemek isterseniz bir göz atın derim...
sevgilerle
30 Temmuz 2007 Pazartesi
Bir Pasta Bir Şiir Bir de Yemekli Çizgi Film (Ratatouille - Ratatui (Aşçı Fare Remy:))
Bir pandispanyam olsun istiyorum, gözlerim kapalı pişireyim.
Malzemeleri çok olmasın, her evde bulunsun
Az yumurtalı, yağsız olsun.
Önce yumurta akları kar beyaz
Sonra sarıları içinde şeker, vanilya, un cıvıl cıvıl
Pandispanyam yavaş yavaş pişsin, bir anda kabarmasın.
Yükselsin yükselsin ama hiç geri sönmesin
Bir pandispanyam olsun istiyorum, gözlerim kapalı pişireyim.
Bir pandispanyam olsun istiyorum, gözlerim kapalı pişireyim.
Ne çok kuru olsun, ne çok nemli
Üzerine krema bulaşınca havalı görünsün
Serin serin dolapta dinlensin
Tadı hafif ve lezzetli olsun
Herkes şarkılar, türküler söylesin ona laf atsın.
Pandispanyam gül olsun elimden hiç düşmesin
Bir pandispanyam olsun istiyorum, gözlerim kapalı pişireyim.
Şiirle başladım, yemekli film kuşağıyla devam ediyorum. :)
Vizyona çok güzel bir çizgi film geldi. Ortalığa yayılan bu filmin kokusuna biz de daha fazla dayanamadık ve doğruca sinemanın yolunu tuttuk. Koca bir senenin ardından ilk defa :)
Küçük büyük herkesin neşe içinde izleyeceği bir çizgi film. Hele konu yemek olunca doymayın keyfe.
Bu çizgi filmin adı Ratatouille (Ratatui). Remy adında bir farenin mutfak maceralarını ve şef olma yolunda başından geçenleri çok güzel ve eğlenceli bir şekilde anlatıyor. Bir fare ve mutfak, hatta yüzlerce fare!!! eee gerisini siz tahmin edin! :)
Remy diğer farelerden bambaşka özelliklere sahip bir faredir. Yetenekleri, düşünceleri, hareketleri hatta yürüyüşü bile bambaşkadır. Kaliteli yemekler peşindedir. Ve artık mutfak hırsızı olmak istemez. Mutfaklardan yiyecek çalmak yerine oraya lezzet katmak ister. :)
Sanırım bu filmle farelere ancak bu kadar sevgi duyabilir, gülebilir hatta onlar için üzülebilirsiniz. :)
Şu an Türkiye'de hangi filmler vizyonda tam bilmiyorum fakat "Ratatouille" sinemaya gelirse ya da DVD' si çıkarsa kaçırmayın, izleyin derim. :)
Film hakkında da fazla ayrıntı vermek istemiyorum, imkanınız olursa mutlaka izleyin ve tadına kendiniz bakın. :)
Ratatouille (Ratatui) - Aşçı Fare Remy kısa tanıtım filmi burada!
Tarifi yazmakta oldukça geciktim, umuyorum kusura bakmazsınız. Bu süre zarfında direksiyon testinden geçip, sonunda ehliyetime kavuştum. (Allah kazadan, beladan korusun.) İngilizce kursumda kur atlamışım, sertifikamı alıp, tekrar yeni döneme kayıtla uğraştım. Birde tabii yeni aşkım pasta kursum var. Onu da ihmal etmemek isterken, kısa süreli bir gecikme yaşanmış oldu.
Hayalimdeki pandispanyaya da henüz kavuşmuş değilim, zaten şiirde ne kadar hasret olduğumdan bahsediyorum. Denemelerim ve çalışmalarım devam ediyor. Eğer pandispanyalar hakkında sizinde bilgileriniz ya da tarifleriniz varsa benimle paylaşın lüüütfen. :))
Ziyaretlerime de hemen çıkıyorum, merak ettim bakalım benim arkadaşlarım neler neler yapmışlar görüşmeyeli...:))) herkese kucak dolusu sevgilerle....
Muhallebili Çilekli Pasta Tarifi:
Pandispanya Malzemeleri:
* Yarım + çeyrek su bardağı şeker (kap ~185 gr)
* Yarım + çeyrek su bardağı kek unu (kap ~ 90 gr)
* 4 yumurta oda sıcaklığında, beyazları sarıları ayrılmış
* 1 paket şekerli vanilin
Önemli not: Son pandispanya denememde, 4 damla limon suyunu yumurta sarısına, çay kaşığı ucuyla kabartma tozunu da (bir paket kabartma tozu kullanmayın, kekiniz çöker) una ekleyip öyle pandispanya mı pişirdim. Kekim daha güzel kabardı fakat uğuruna şiirler yazdığım hayalimdeki pandispanyama henüz kavuşamadım, denemelerim devam ediyor. :)
Muhallebi Malzemeleri:
* 3 bardak süt
* 2 yemek kaşığı un (tepeleme)
* 3 ya da 4 yemek kaşığı şeker
* 2 yemek kaşığı tereyağı
* 1 yumurta
* 1 paket şekerli vanilin
Pandispanya'nın içi ve üzeri:
* 1 avuç kırılmış ceviz
* 1\3 bardak damla çikolata
* Keki ıslatmak için 7 ya da 8 yemek kaşığı kadar süt
* 1 yemek kaşığı kakao
* Arzu ettiğiniz kadar çilek
Hazırlanışı:
20 cm lik kelepçeli kalıp yağlanıp, unlanır. Kek kalıbınızın altına da yağlı kağıt seriniz.
Fırın ayarı 180 derece. Fırının içine ısıya dayanıklı küçük bir kapta su koyunuz. Buhar oluşması için.
1. Geniş bir kapta, yarım bardak şeker ve yumurta sarıları açık sarı renk elde edinceye kadar mikser ile iyice çırpılır. Sonra içine vanilya da eklenir.
2. Başka bir kapta yumurta beyazı kar gibi köpük oluncaya kadar mikser ile çırpılır. Daha sonra içine yavaşça çeyrek su bardağı şeker serpilir, çırpmaya devam edilir, sert köpük hazırlanır. Kap ters çevrildiği zaman köpük dökülmemelidir. (aşırı çırpmaktan kaçının, yumurta beyazları kuruyabilir)
3. Daha sonra yumurta sarısına, un (elenmiş) ve yumurta beyazı çok yavaş bir şekilde 3 parti halinde spatula yardımı ile karıştırılır. Amaç köpüklere zarar vermeden hafifçe karıştırmaktır. (Bu işleme Fold Tekniği denir.). Önce unun 1\3 ü, sonra yumurta beyazının 1\3 ü karıştırılır. Elinizdeki malzemeler bitinceye kadar sırasıyla yavaşça bu karıştırma işlemine devam edilir. Kek hamuru kalıba dökülür.
4. Önceden 180 derece sıcaklığa getirilmiş fırında 25-30 dk pişirilir. Batırdığınız kürdan temiz çıkıncaya kadar.
5. Kek fırından çıkınca kenarlarından ince bir bıçak hafifçe geçirilir, keke zarar vermeden kelepçesi açılıp, varsa evinizde soğuma teline ters çevirilir bekletilir. Soğuyunca ortadan ikiye bölünür, arasına süt, kakao, ceviz, damla çikolata serpilir.
6. Üzerine muhallebi hazırlanır, dökülür çileklerle süslenir. Afiyetle.
Muhallebi hazırlanışı:
Tüm malzemeler orta boy sos tenceresine dökünür. Orta ateşte, çırpma teliyle sürekli karıştırılarak muhallebi pişirilir. Muhallebi kaynayıp, koyu kıvama ulaşınca ocaktan alınır. Oda sıcaklığında hafif soğumaya bırakılır. Daha sonra kek üzerine dökülür ya da kek arasına içi krema olarak kullanılarak servis yapılır. Benim gibi bebek muhallebisi niyetine de yiyebilirsiniz. :))) Afiyetle.
Son notlar: Her zaman kullandığım klasik pandispanya tarifime buradan da ulaşabilirsiniz.
"Bir pandispanyam olsun istiyorum" derken, şairimiz Orhan Veli Kanık'ın bir şiirinden esinledim, onu saygıyla anıyorum.
20 Haziran 2007 Çarşamba
Pötibör Bisküvili Kirazlı Pasta ve Yemekli Film Kuşağı
Küçük Osman'ı bıraksam sayfanın üzerinden* günlerce inmeyecekti. Size öylece bakıp, sırıtmak çok hoşuna gitmiş. :) Sonra eline bir kase kiraz verdim, kulaklarına da kirazlardan küpe yaptım ancak öyle ikna oldu yerini bu güzel pastaya bırakmaya...:)
Bu kolay pastayı eşimin turist bir arkadaşı için hazırlamıştım. Pastanın içinde sadece çilekli puding ve pötibör bisküviler vardı. Kirazlarımı sıcak pudingin içinde pişirmeye kıyamadığım için pastanın içine değil de hepsini üstüne* yerleştirmiştim.
Hafif meyveli pudingimiz, gevrek bisküvi ile yumu yumuşak bir pasta kıvamını aldı. Pastanın üzerindeki damla çikolatalar ve hindistan cevizleri de kirazlarla çok uyumluydu.
Pötibör Bisküvili Kirazlı Pasta
Malzemeler
- 1 paket çilekli puding
- 3,5 su bardağı süt
- 1 ya da 1,5 paket pötibör bisküvi
- Süsleme için kiraz, damla çikolata, hindistan cevizi
Puding paketin arkasındaki tarife uygun olarak hazırlanır. Küçük kare borcamın en altına bir sıra bisküvi dizilir ve üzerine pudingin yaklaşık 1\3'ü dökülür. Bu işlem bisküviler ve puding bitinceye kadar devam eder. Pudingin sıcaklığı gidince üzerine streç film kapatılıp, buzdolabında puding soğuyuncaya kadar bekletilir. Üzerine dilediğiniz gibi süsleme konur ve soğuk servis yapılır. Afiyetle.
* "“Hayatınızın tadı kaçmaya başladıysa, ona bir çay kaşığı heyecan, bir tutam macera ve bir çorba kaşığı da aşk ile tat katmaya ne dersiniz?”
Isabella çok güzel bir genç kadındır. Çocukluğunda beri bir hastalığı vardır ve bundan ancak bir Vodoo büyüsü sayesinde kurtulmuştur.
Yemekli bu romantik komedi aşk filmini ben keyifle izledim. Güzeller güzeli Penelope Cruz'a beyaz önlük, ellerine sebzeler meyveler çok yakışmıştı. Özellikle sevdiğiyle kırmızı biberli olan sahneler çok güzel. Daha önce hiç duymadığım hareket özrü ise düşman başına! Eğer Tv'de denk gelirseniz izlemenizi tavsiye ederim.
Sevgiler Selamlar
Paylaştıkça lezzetine lezzet katan tariflerde buluşmak dileğiyle.
Herkese iyi haftalar dilerim :)
****************
PEK YAKINDA SİNEMALARDA :)))
5 Haziran 2007 Salı
Ben Sana Söylemiştim: Bu Çikolatalı Sufle Böyle Olmaz...
Bir kitap okudum, bir film izledim hayatım değişti derler.
"Ben sana söylemiştim" orjinal adı "Because I said so" filmini izledikten sonra benim yaşamım kaldığı yerden devam etti. Fakat bu filmde hayatımın geri kalanında yapmak istediğim mesleği gördüm. Milly gibi bir catering firmasında partilere, toplantılara yiyecek, içecek hazırlayabilirdim. Hayal değil mi atış serbest. :)))
Tam bir kadın filmi; romantik, komedi kısacası aşk filmi. Her ne kadar gişe rekorları kırmayıp, seneye Tv ekranlarına düşsede ben bu tarz filmlere bayılıyorum. Netten bir tanıtım yazısı;
"Eileen iyi niyetli fakat her şeye fazlasıyla burnunu sokan bir annedir. Güzel ama bekâr kızı Milly’nin ilişkilerdeki başarısızlıklarına daha fazla dayanamayarak gizlice ona koca aramaya başlar. Gazete ilânlarından Milly’e lâyık olabilecek iki erkek bulur. Biri çekici ve başarılı bir doktor (mimar degilmiydi?), diğeri ise altın kalpli ve bekâr bir babadır. İki adam da Milly’nin kalbini kazanmak için yarışa başlarlar."
Meraklısı da buradan filmin tanıtımını izleyebilir. :)
Filmde Milly sevdiği adamlara çilolatalı sufle yapıyordu. Birinde suflesi harika oldu, aynı benim ilk resim gibi kabardı ve öylece kaldı. İkinci denemesinde suflesi çöktü, o da yine benim fırından çıkmış suflem gibiydi. Size örnek olsun diye yapmadım bu sufleleri tabii kiii :) Ben de filmden ilham aldım, sevdiğim adama sufle yaptım ama tutmadı...
ÖNCE
O kadar da dedim " Bana Sonoma'dan başkası sufle tarifi veremez" diye. :) Ama sonra da tembellik edip kolay yola kaçtım, yapımı kolay görünen yerli bir tarif buldum, malzemeler de evde vardı, "yaşasın" dedim "sufle yiyeceğiz". Ama resimlerden de anlaşılacağı gibi ilk suflem hayal kırıklığı yarattı, eşim tadını çok beğendi ama açıkcası ben ne görünüşünü ne de tadını beğendim. :)
2 DAKİKA SONRA
Yeni bir beyaz perde, sinema yelpazesinde, çikolata renkli kadife gibi suflelerle buluşmak dileğiyle...
Sevgiler
14 Mayıs 2007 Pazartesi
Türk Usulü Sosisli ve Ayran
Geçtiğimiz haftasonu melül melül evde oturdum. Eşimin işlerinin yoğunluğu, akşamları sadece alışverişe çıkmamıza müsade edebildi. Alışverişler güzel geçti :) Bol bol yemek kitabı, dergisi kokladım. Yapılan masrafların yerine kaç tane yemek kitabı alacağımın hesabını tuttum. En az üç tane kitap alırdım. :)
Anneler günü vesilesiyle de bizimkilerle bol bol konuştuk. Konuştuk denilemez aslında bol bol burunları çektik, kağıt peçeteleri tükettik. Türkiye semalarında daha da şiddetli hissedildi bu durum. Anacığıma sonunda yorum yaptırabildim ama bu sefer kolay oldu. Ablamla bir olmuş ama yazmışlar. Merak edenler bu numunelik, değerli yoruma buradan bakabilir.
Sonra da beyin fırtınaları estirdim; birincisi, " Ekmek Dosyası" fikrimdi, beni çok heyecanlandırdı. Umarım yakında hayata geçer. İkincisi de bu sosislilerdi. Değişik bir abur cubur alternatifi ve film eşliğinde yenilebilecek harika bir menü olacağından heyecanım ikiye katlandı. Arap bakkallara gidilip, helal sosisler alındı. Marketlere gidip özel istek, tırım tırım kepekli (sandwich ? :) ekmekler alındı, hardal alındı. Ketçap'a ise hayır dendi. Çünkü hot dog severlerin inanışına göre "bir sosisliye ketçap dökmek, günah sayılırmış" :) Tarife gerek yok ama kısaca şöyle;
Hazırlanışı;
- Arzu ettiğiniz kadar sandwich ekmeği ve sosis alınır. Sosislere 4 farklı yerinden çizikler atılır. Alüminyum folyoya sarılır. Önceden ısıtılmış tost makinasında, kontrol edilmek şartıyla üzerleri kızarıncaya kadar pişirilir.
- Birkaç dilim domates, salatalık ve birkaç yemek kaşığı doğranmış kuru soğan hazırlanır. Ekmek arasına sosisler, yukarıdaki malzemeler yerleştirilir ve olmazsa olmaz hardal dökülerek servis yapılır.
- Yanında ayran. Bizim ayranlar her zamandaki gibi evde yapılmış yoğurtlardan. Afiyetle.
- The Good Shepherd ( Kirli Sırlar)
- The Pursuit of Happyness ( Umudunu Kaybetme)
- The Hitcher ( Otostopçu)
Benim seçimim olan Will Smith'in The Pursuit of Happyness ( Umudunu Kaybetme) filmi, tahmin ettiğim gibi bir film çıktı. Ben çok beğendim. Duygusal bir film. İzlerken kendi halinize şükürler ediyorsunuz. Sanırım filmin geçtiği zaman biraz eski, hangi başkanın yönetimiydi hatırlamıyorum ama bir dönem amerika'da da işsizlik olmuş. O zamanlar da geçen mücadele ve sevgi yüklü bir film. Willi Smith ve oğlu çok iyi oynamışlar. Onlarla birlikte bende göz yaşlarımı tutamadım. Bir "Babam ve Oğlum" klasiği demiştim ama haksızlık etmeyeyim "Babam ve Oğlum" çok daha duygulu ve güzeldi. Tarz meselesi. Linklere tıklayarak ayrıntılı bilgi alabilirsiniz.
The Hitcher ( Otostopçu) filmini seçmemizdeki amaç belliydi. Korkulu, gerilimli bir otoyol hikayesi izleyesimiz vardı, öylede oldu. Birkaç kez de yerimizden fırlattık. ee yeter :)
Siz siz olun arabanıza yabancı birini almayın...
Herkese iyi bir hafta dilerim
Sevgilerle
NOT: Can Dündar, sosisli, "Hot Dog" ile ilgili güzel bir fıkraya yer vermiş. Can Dündar'ın başına gelenler de aynı fıkra gibi..Meraklısı buradan bakabilir.
14 Nisan 2007 Cumartesi
Tiramisu ve Makarna Tarifi
Dünya mutfağını keşfetmeyi seviyorum. Yaklaşık 27 senedir Türk mutfağının tadına bakıyorum ve hala da bilmediğim adını duymadığım lezzetlerimiz var ama aynı zamanda yeni tadların da arayışı içindeyim.
ki anlatamam! İtalyan klasiği Tiramisu ve Fettucine Alfredo soslu Makarnayı artık evde kendim yapıyorum, peynirlerimiz İtalyanın uçsuz bucaksız köylerinden gelmiyor ama lezzetimiz onlarınkiyle aynı...
Fettucine Alfredo Soslu Tavuklu Makarna
Harika bir de İtalyan filmi var tanıtmak istediğim. Türk yönetmen Ferzan Özpetek'in ödüllü İtalyan filmi " Karşı Pencere". İçinde birden çok hikayeyi barındıran fakat özünde aynı olan, beni derinden etkileyen bir film bu. Filmi harika bir lezzette anlatan bir yazı var burada! Sinemadan kaleme düşenlerde Özlem Özdemir nefis bir anlatımla filmi tanıtmış. Tekrar izlemiş kadar oldum. Ben filmden tahmin ettiğimden de çok keyif aldım. Aşağıdaki resimlerden çok daha fazlası var "Karşı Pencere"de!
Karşı Pencere / La Finestra di Fronte (2003)
Tiramisu Tarifi:
Malzemeler:
* 2 paket labne peyniri
* 1 su bardağı süt kreması=çiğ krema
* Yarım su bardağı şeker
* Kakao
* Çikolata rendesi
* Nescafe
* Espresso
*20 adet kedi dili
Hazırlanışı:
1. 1 kahve fincanı sıcak suda 1 çay kaşığı Nescafe eritin. Daha sonra 1 kahve fincanı sıcak süzülmüş Espresso ile karıştırıp soğumaya bırakın.
2. Çiğ kremayı sert köpük oluncaya kadar mikser ile çırpın.
3. Bir kasede şeker ve labne peynirini karıştırıp içine yavaşça çiğ krema köpüğünü ilave edin.
4. Kedi dillerini soğutulmuş kahve karışımına bir-iki saniye batırıp hemen çıkardıktan sonra borcama yarım santim aralıkla dizin. (kedi dillerini birbirine yapıştırmayın aralarında yarım santim boşluk olsun, böylece krema aradaki boşluğu doldurur, sunumu daha hoş olur)
5. Kremanın yarısını kedi dillerinin üzerine dökün üzerine de kakao serpin, daha sonra çapraz şekilde bir sıra daha kedi dillerini ıslatın dizin ve geri kalan kremayı boşaltın..En üstene yine bolca kakao serpin, çikolata rendeleyin, streçle kaplayıp bir gece dolapta bekletin.
Fettucine Alfredo soslu Makarna
Malzemeler:
* 2 parça kemiksiz tavuk eti
* 1 paket yassı spagetti makarna
* 2 kutu süt kreması=çiğ krema
* 1 su bardağı permesan peyniri ( kaşar peyniri kullanabilirsiniz)
* 2 çorba kaşığı tereyağı
* 5-6 adet taze fesleğen yaprağı
* tuz, karabiber
Hazırlanışı:
Tavukları parmak kalınlığında doğrayıp, yağsız tavada kızartın. Üzeri hafif kahverengileşince biraz tuz serpin. Diğer yandan süt kremasını, tereyağını, permesan peynirini biraz tuz ve karabiber ile karıştırıp pişirin.(süsleme için biraz peynir ayırın) Krema kaynamaya başlayınca içine tavukları, doğranmış fesleğen yapraklarını ilave edin. En sonunda tüm karışımı haşlanıp, suyu süzülmüş spagettiye ekleyin, iyice karıştırın. Afiyetle
Sevgilerle
Muzlu Milkshake Kokteyle Karşı!
Sinema da patlamış mısır yenir, Alaska Frigo yenir, hem de üstüne kazık yenir!
Evde ise meyve yenir, çıtır çerezzz yenir! Ama genel de hep yenir, hep yenir.
Bunun sebebi: film izlerken diğer duygular gibi yemek yeme duyularımızında aktive olması. Aşk, şehvet, korku, heyecan, üzüntü ve açlık! Bunlar doğamızda var. Türk milleti olarak film izlerken yemek yeme alışkanlığımızı minimuma indirsek bile buradaki turistler sinemalarını resmen mini lokantaya dönüştürmüşler bile. Sanırım benim de onlardan bir farkım kalmadı. :)))))))
Haftasonuna girerken size eskilerden bir demet daha sunmak istedim. İstedik mi şöyle esaslı bir kokteyl tarifi vereyim de kafaları dağıtalım. Fakat malumane sebeplerden dolayı ben size sütlü, muzlu milkshake hazırladım. Akşamınada ikinci baskı Kokteyl filmini izledim. :) Hani Tom Cruise'nun daha bıyıklarının yeni terlediği zamanlarda çekilen, klasikleşmiş olan filmi.
Filmi hatırlamak isteyenler için iki de link veriyorum.
* Kokteyl (Cocktail) filminin kısa tanıtımı burada!
* Korku Kokteyli için de buraya bakabilirsiniz! Tanıtımlar ingilizce, şarkılar Hintçe!
Keyifli seyirler ve mutlu haftasonları..........Sevgilerle
Muzlu Milkshake tarifi;
Malzemeler:
* 2 su bardağı süt
* 3 adet olgun muz
* 1 yemek kaşığı şeker
* 1 tatlı kaşığı kakao
* Yarım paket vanilya
* Üzeri için krem şanti ya da şekerli çiğ krema
Hazırlanışı:
Süt, muz, şeker, kakao,vanilya blendırdan geçirilip, iyice karıştırılır.
Üzerine krem şanti hazırlanır. Tarifim için ben yarım paket çiğ krema ile bir yemek kaşığından hazırladığım çiğ kremayı kullandım. En tepeye de bir tanecik, süslük blueberry!
Afiyetle
Pratik Elmalı Tart Tarifi
KOLAY ELMALI TART TARİFİ, THE TATİL FİLMİ VE YAŞLILAR HAFTASI İLE İLGİLİ ;)
Çocuklarınız tatilde ödev yapmazlarsa onlara kızmayın. Okul günü gelmiş çatmış ve onlar gitmek istemezler, binbir numara peşinde koşarlarsa da kızmayın. Yapmanız gereken onlara olumlu ve iyimser yaklaşıp, ikna etmek. Ailem ve şimdi de eşimin yaptığı gibi. :)
Gittiğim okul bir dil kursundan ibaret olsa bile her sabah ve her tatil dönüşünde eskisi gibi aynı problemleri yaşıyorum. Her sabah aynıdır, kahvaltı masasının üzerine yaslarım kolumu, üzerine de koyarım kafamı başlarım dertli dertli mızmızlanmaya; bugün kendimi iyi hissetmiyorum, bugün önemli bir ders yok evde oturur kendim çalışırım daha iyi vs. vs.
İşte bir tatil daha bitti. Tatilde sadece tatil yapılır sloganıyla yan geldim yattım. Şuan ödevlerimle ilgileniyorum mecburen. Yarın (yani bugün siz bu satırları okurken) iki satır laf anlatmak için ben sınıfta soğuk terler döküyor olacağım. Kompozisyon konumu ve sevgili Lokum Aybike'ceğimin davet ettiği yeni oyunu gelecek yazıma saklıyorum. Kısmetse bu seferki kurbanlarım flörtlerimden olsun. :)))
Gelelim anacığımın da bıkıp usanmadan pişirip, kargoyla gönderdiği bu elmalı tarta. Bana yine yeniden okul yıllarımı anımsatsa bile çok severim. Evimde de elmalar pörsüdükçe yaparım. Çok pratik olduğu kadar çok lezzetli. Yağmurkokusu'nun dediği gibi bisküvi tadında bir tart! Elmalı tart ya da elmalı turta veyahut kısaca biz elmalı deriz. Bu tarifimi taa İstanbuldan getirttim...Bu yüzden daha fazla bekletemeyeceğim...:)))
Tart hamuru için malzemeler:
* 1 paket oda sıcaklığında katı yağ
* 1 yumurta
* 1 adet kabartma tozu
* 1 su bardağı şeker
* Aldığı kadar un
Üzeri için:
* 3 büyük elma rendesi
* Bolca tarçın
* 1 küçük paket böğürtlen
Hazırlanışı:
1. Öncelikle tüm hamur malzemeleri bir kapta karıştırılır ve kulak memesi yumuşaklığına gelinceye kadar yoğurulur.
2. Bir yumruk büyüklüğünde hamur parçası ayırılır ve buzdolabında bekletilir. (Daha sonra tartın üzerine rendelenecektir.)
3. Başka bir kapta elmalar rendelenir ve tarçınla karıştırılır.
4. Kalan hamuru orta boy, yuvarlak kek kalıbına ya da tart kalıbına, parmaklarınız yardımıyla iyice yayın. Üzerine böğürtlen tanelerini yerleştirin onun üzerinede elmalı tarçınlı karışımı yayıp, en üstünede buzdolabında beklettiğiniz hamuru rendeleyin.
(resimde böğürtlen tanelerini elma rendesinin üzerine yerleştirdim. Bu yüzden pişerken hafif kurudular. Eğer altta kalırlarsa taneler kurumaz tam tersi daha yumuşak ve güzel olur)
5. 180 derecede fırının orta katında. Üzeri hafif kızarıncaya, batırdığınız kürdan temiz çıkıncaya kadar pişirilir.
6. Afiyetle
Tatil, karamelli mısır patladı ve açık limonlu çay!
Tatilden bahsetmişken, bu güzel AŞK filmi "The Holiday"i (Tatil'i) es geçemezdim. Eşim filmin sonuna kadar dayanamayıp uyudu. Arada uyanıp " sen ağlıyor musun? Bakayım gözlerine!" şeklinde tavrı tüm romantizmi bir anda yok etsede. Beni hafif ağlamaklı yapıp, sonra da bolca güldüren bu filme bayılmamı engelleyemedi.
Filmin konusu aslında çok da yaratıcı değil. Film iki farklı ülkede yaşayan kadının hayatlarındaki erkeklerin onları aldatması ile başlıyor. Aniden verdikleri kararla internet aracılığıyla evlerini yeniyıl tatili için değiştiriyorlar. Bunun onlara iyi gelip, yeni insanlarla da tanışmak için bir fırsat olarak görüyorlar.
Filmdeki yaşlı amcaya da ayrıca hayran kaldım. Bazı sahneler bana yaşlılar haftasını hatırlattı. Burada da Hakkı Devrim'in yaşlılar haftası ile ilgili güzel bir yazısı var.
Tüm yaşlılarımızı, kendini yaşlı hissedenlerimizi hatırlayalım. Hal hatır soralım, onlara bir de gönül güzelliği yapalım içimizden geldiğince...
Sevgilerle
Otlu Börek Tarifi ve Haftasonu
Ispanak Otlu Börek
İngilizce "çok şükür bu haftanın da sonuna geldik", Perihan Mağden'in deyişiyle de "Allahıma bin şükür, bugün cuma" anlamına gelen "Thank God It's Friday!" için başka güzel tanımlamalarda var sözlükte. Meraklısı buradan bakabilir.
"Tgi Fridays" burada turistlerin gittiği bir lokanta zinciri. Aynı zamanda duyduğuma göre İstanbul'da da bir iki şubesi varmış, tikiler gidiyormuş. Ben sözlüğün yalancısıyım. Henüz bu lokantayı teftiş etmediğim için fazla yorum yapamayacağım ama genel olarak zaten buradaki yerli turistlerin mutfağına pek sıcak bakmıyorum.
Haftasonu geldi derken, istedimki bir de otlu börek tarifi vereyim. Arap bakkalında hazır yufka, markette de yıkanmış, doğranmış ıspanak buldum. Hem etkinlik yaklaşırken, google da arayan soran olursa bir yardımım dokunsun istedim. Anlayacağınız yine yaptım küçük hesabımı, pişirdim ıspanak otlu böreğimi....
Malzemeler:
* 2 yufka
* Yarım kilo ıspanak
* 1 su bardağı yoğurt
* Küçük çeyrek kalıp beyaz peynir
* 1 yumurta
* Çeyrek çay bardağı sıvı yağ
Hazırlanışı:
1. Ispanaklar haşlayıp, suyu süzülür.
2. Harçı için; ezilmiş beyaz peynir, yarım su bardağı yoğurt ve çeyrek su bardağı sıvı yağ ıspanak ile iyice karıştırılır.
2. Yufkaları büyük daire şeklinde açıp, iki kat üstüste koyun. Malzemeyi yufkanın üzerine dağıtın, her yerine harçından sürün ve rulo yapıp, ortadan ikiye bölün. Yağlanan ya da alümünyum serilmiş tepsiye koyun.
3. Üzerine 1 yumurta, yarım su bardağı kadar yoğurt ve birazcık daha sıvı yağ ile hazırlandığınız sostan sürün. 180 derece de, üzeri kızarıncaya kadar pişirin.
4. Afiyetle
Haftasonu sinema izlemeye vaktiniz olmazsa bile tv karşısına geçin. Açın bir paket cips, yanına domatesli, biberli hafif acı sos ve cola, bakın keyfinize. Yemeğe doyamayacaksınız. Şiddetle tavsiye edilir. :) Ama kilo alırım, sivilcelerim azar derseniz mutlaka uzak durun.
Bizde teklif var ısrar yok!
Köstebek (The Departed): *****
Beş dalda Oscar'a aday gösterildi, bunların dördünü aldı.
En iyi film, en iyi yönetmen, en iyi sinemaya uyarlanan senaryo ve en iyi kurgu. Harika bir drama, harika bir oyuncu kadrosu...Film için öyle güzel anlatımlar var ki internette ben kendi yorumlarımla filme gölge düşürmek istemedim sadece link veriyorum :)
İyi Bir Yıl (A good year): ***
Komedi severler için hoş bir film. Russel Crowe'un eski filmlerinden eseri kalmamış, bambaşka bir karekter çiziyor hemde üzüm bağlarında.
Hollywood Ülkesi (Hollywoodland): * ya da Sıfır!
Polisiye severlerin hoşlanabileceği yavaş, ağır bir film! Oyuncuların her ne kadar hatrı sayılır olsa bile, ben uyudum. Malesef ne cinayetin işlendiğini ne de çözümlendiğini görebildim. Anlayacağınız film koptu. :))))
Hepinize iyi haftasonları dilerim.
Sevgilerle
Çikolatalı Yaşpasta Tarifi
" Çikolata " filmi bir anne ile küçük kızının, sessiz sakin bir Fransız kasabasına gelip, burada nefis bir çikolata dükkanı açmasıyla başlar. Kasaba halkı çok mutaassıp olduğu için başta bu işe karşı çıkar. Sonunda dükkandan yayılan baştan çıkarıcı çikolata kokusuna kimse dayanamaz. Kendi ruh hallerine göre seçilen çikolataların etkisine kapılan kasaba halkı, içlerine bastırdıkları duyguları dışa vurur. Zamanla kasaba halkının sevgisini kazanan kadın, nehir kıyısında tanıştığı çingeneye de aşık olur. Bu çingene tahmin ettiğiniz gibi yakışıklı Johnny Deep'dir...
Çikolata masal tadında nefis bir film. Filmi izlerken yanınıza bir paket de çikolata almanızı tavsiye ediyorum. " Hangi çikolatayı alayım?" derseniz, buna cevabı burcunuz versin.:))
Koç: Buruk ve damakta acımsı bir tat bırakan çikolatalardan hoşlanırlar.
Terazi: Damakta yumuşak bir tat bırakan sütlü çikolatalardan ve kutuyla uyumlu ambalajları olan çikolataları beğenirler.
Boğa: Fıstıklı, fındıklı ve sütlü çikolatalar favorileridir.
Akrep: En pahalı ve özellikle viskili çikolatalara hayır diyemezler
İkizler: Kararsız olduğu icin birçok çeşit çikolatayı tercih eder.
Yay: Çikolatadan cok paketine önem gösterir. Favorisi, nostaljik paketli çikolatalardır.
Yengeç: Lezzetli ve alkollu çikolataları tercih ederler.
Oğlak: Kaliteli çikolataları severler.
Aslan: En kaliteli, en pahalı ve en sık paketlerde sunulan çikolataları severler.
Kova: Kalitesi, markası, lezzeti, tescilli olan cikolatalara bayılırlar.
Başak: Özen gosterilmiş bir paket icinde tek tip çikolataları severler.
Balık: Bütün çikolata çeşitlerini severler.
İşte bu da benim filmden gaza gelerek hazırladığım çikolatalı, portakallı, nescafeli pasta tarifim.
Benmari usulü eritilmiş çikolata, İremari çikolatalı tomarlı! Teşekkürler Teatime'cim! :)
Kakaolu Pandispanya tarifi- Sünger Kek
Pandispanya için malzemeler:
*Yarım bardak( ~60gr) + 2 yemek kaşığı kek unu ( kaşık çok tepeleme olmasın)
*2 yemek kaşığı kakao ( kaşık çok tepeleme olmasın)
*4 yumurta
*Yarım + çeyrek su bardağı şeker (~185 gr)
* 1 paket vanilya
Şerbet için malzemeler:
* 1 çay bardağı süt
* 2 çay kaşığı nescafe
Pasta kreması ve süsleme için malzemeler:
* 1 su bardağı çiğ krema (ya da süt kreması- marketlerin süt reyonlarında bulabilirsiniz, sanırım Pınar'ın küçük kutularda sattığı çiğ kreması mevcut)
* 1,5 yemek kaşığı toz şeker
* 1 yemek kaşığı kadar damla çikolata
* 4 parça bitter çikolata
* Biraz kakao
Hazırlanışı:
1.Unu ve kakaoyu birbirine karıştırarak en az iki defa elekten geçiriniz. Pandispanyanın nasıl hazırlandığına buradan ulaşabilirsiniz. Verdiğim linkteki çilekli pastanın kek tabanını bu pasta için kakaolu olarak hazırladım.
2.Pasta krema için; önce çiğ kremayı, şekeri ve kakaoyu birbirine karıştırın. Koyu kıvama gelinceye kadar iyice çırpıp, kullanıncaya kadar buzdolabında saklayın.
3. Hazırlanan kekinizi ip yardımıyla ya da bıçakla ortadan iki bölünüz. Kekin alt kısmına sütün içinde erimiş olan nescafenin yarısını serpin. Daha sonra pasta kremasının yarısını heryere eşit gelecek şekilde sürüp, damla çikolataları dağıtın. En son portakal dilimlerini arzu ettiğiniz gibi koyun.
4. Diğer kekide üstünü yerleştirip, sütlü nescafeden serpin. Üzerini pasta kreması ile iyice kapatın. Buzdolabına koyun.
5. 4 parça bitter çikolatayı benmari usulü eritin. ( Bir tencerenizi yarıya kadar sıcak su ile doldurup, ağır ateş üzerine oturtun. Bu tencerenin içine daha küçük bir kap içinde çikolata parçaları konup, eritin)
6.Erimiş çikolatanızı tepsinin üzerine çok ince bir kat halinde sürün, buzdolabına tekrar donması için koyabilirsiniz. Daha sonra bir büyük bıçak yardımıyla, iki elinizle bastırarak yanlara ve kendinizden dışarı doğru kazıyın. Çikolatalar dükümlü boru şeklini vermeye çalışınız.
7. Afiyetle
Not: Tarifte kullanılan su bardağının ölçüsü normal su bardaklarından biraz daha küçüktür. Yemek kaşıkları tepelemeden biraz daha az.
İtalyan Pide Tarifi: Kolay Focaccia ve Tavuklu Sandviç
Büyük Gece ''Big Night" filmi son zamanlarda keyifle izlediğim en güzel komedi dramdı.
Basit bir öykü, güçlü oyuncu kadrosu ve nefis İtalyan yemekleriyle harmanlanmıştı. Hepsi bir arada, hepsi Cennet adındaki lokanta ''Paradise" içindeydi. Film birbirine zıt iki abi kardeşin, Amerika'da işlettikleri italyan lokantasında yaşadıklarını ve ayakta kalma mücadelesini komik bir dille anlatıyordu.
1996 yapımı bu film bana birde '' İkinci Bahar''ı, Ali Haydar Ustayı, Hanım'ı, Vakka'sı hatırlattı. Ne mükemmel bir diziydi İkinci Bahar değil mi?
Eşimle film boyunca bizim pideleri (Focaccia) aradık, ha çıktı ha çıkacak. Sonunda eşim yakaladı pidemizi yemek masalarında, film öyle keyifli gidiyorduki geriye bakamadık bile. Belki eşim yanılmıştır ama biz gördük saydık :))
İşte nefis İtalyan pidesi Focaccia ve tavuklu sandviç. Che bello! Muahh! :)
Kolay İtalyan Pidesi Focaccia
Malzemeler:
* 2 paket maya (ya da 5 dolu çay kaşığı)
* 1 + 3\4 su bardağı sıcak su (kaynak değil) (1 bardak su ~ 240 ml, toplam ~ 440 ml)
* 1 dolu çay kaşığı şeker
* Yarım su bardağı zeytinyağı (yarım bardak zeytinyağı ~ 180 ml)
* 5 su bardağı un, yoğurmak için extra un. (1 bardak un ~ 150gr, toplam ~ 780gr)
* 2 dolu çay kaşığı tuz
* Arzuya göre üzerine deniz tuzu, kekik ya da nanede serpebilirsiniz.
Hazırlanışı:
1. Büyük bir kapta, ılık suyu ile mayayı çözün. Yaklaşık 5 dakikada mayanız köpük halini alacak.
2. Şekeri, yarım su bardağı yağı, unu, tuzu ekleyin. Elle ya da tahta kaşıkla karıştırın. Top haline gelinceye kadar.
3. Hamuru unlu yüzeye alın, kulak memesi yumuşaklığına gelinceye kadar yoğurun. Yaklaşık 5-7 dakika. Yoğururken yapışmaması için yarım su bardağı unu kullanabilirsiniz. Ne kadar az un kullanırsanız o kadar iyi olur.
4. Daha sonra hamuru top haline getirip, hafif yağlı bir kasenin içine koyun, üzerini streçle örtün.
5. Ilık ceyran almayan bir yerde 1-1,5 saat, hamur 2 katına çıkıncaya kadar bekletin. Hamur iki katından fazla kabarmamalı. Hamurunuzu sürekli takip edin. Bizimki yaklaşık 40 dakikada oldu.
(Daha lezzetli olmasını istiyorsanız: hamurun üzerine bastırıp şişkinliğini indirin ve 1 gece buzdolabında bekletin. Dikkat edilmesi gereken nokta buzdolabından çıkan hamurun oda sıcaklığına tekrar getirilmesidir.)
6. İki kat şiren hamuru iyice yağlanmış tepsiye dökün. Hamuru eşit şekilde tepsiye dağıtın.
7. Tepsiyi kuru havlu ile örtüp yaklaşık 1 saat hamurun tekrar iki katına çıkması için bekleyin.
8. Daha sonra parmaklarınızla hamura oyuklar açın, yaklaşık 2-2.5 cm derinliğinde.
9. Üzerine su serpin ve hemen 230 derece sıcaklıkta hazır olan fırınınıza verin. Üzeri kahverengi oluncaya kadar pişirin. Yaklaşık 20-30 dakika.
Pide tarifimiz Sonoma'dan. Bu kitabı çok seviyorum. Çeviri Yaman'lar :)
Focaccia arası Tavuklu sandviç
Malzemeler:
* 2 büyük kemiksiz tavuk eti
* Arzu ettiğiniz kadar ince kıyılmış beyaz lahana (Göz kararı yaklaşık bir avuç dolusu)
* Arzu ettiğiniz hadar havuç rendesi (Göz kararı yaklaşık bir avuç dolusu)
* 1 su bardağı yoğurt
* 2 yemek kaşığı mayonez
* 2 diş sarımsak
* Tuz ve karabiber
Hazırlanışı:
1.Öncelikle büyük tavuk parçalarını teflon tencerede önlü arkalı iyice pişirin. (Düzeltme; yaklaşık 2 yemek kaşığı tereyağı içinde pişirilir.)
2. Diğer tarafta salatanızı hazırlayın. İnce kıyılmış lahana, havuç rendesi, yoğurt, sarımsak, mayonezi biraz tuzla karıştırın.
3. Pişen tavuk parçalarını dilimleyin, üzerine tuz ve karabiber serpin.
4. Sandviçinizin arasına hazırladığınız malzemelerden arzu ettiğiniz kadar koyup, servis yapabilirsiniz. Afiyetle.
Not: Kullandığım su bardağının ölçülerini parantez içinde daha detaylı yazdım. Bizim normal su bardaklarından biraz daha küçüktür ( cup). 1 su bardağı su yaklaşık 240 ml, 1 su bardağı un yaklaşık 150gr'dır.
Afiyet olsun.
Kızarmış Yeşil Domatesler
Oscarlık harika Kızarmış Yeşil Domatesler filmini sonunda geçen hafta izledim. Son zamanlarda izlediğim dostluk adına en güzel drama filmdi. Tabi anlatmama gerek yok, büyük çoğunluğunuz bu filmi yıllar önce izlemiştir zaten. (1991:)
Kızarmış Yeşil Domatesler (Fried Green Tomatoes), birbirinden bağımsız iki hikayeden oluşuyor. Biri, eşinden yeteri kadar ilgi görmeyen, bakımsız, bir evhanımını, diğeri de iki bayanın küçüklükten başlayan dosluklarını anlatıyor.
Birinci hikayedeki bayanın hastahanede tesadüfen tanıştığı yaşlı kadınla gelişen olaylar, filmin en başında yaşadığım şoku unutturuyor. Yaşlı kadının " hiç kızarmış yeşil domatesler yediniz mi?" sorusuyla anlatmaya başladığı hikaye kadının öyle hoşuna gidiyor ki hikayenin devamını dinlemek için sık sık yaşlı kadını ziyarete gidiyor. Ve hayatı yavaş yavaş değişiyor. İkisinin arasında başlayan arkadaşlık ve yaşlı kadının anlattığı esas hikayenin dostluğu izlenmeye değer. Tabi film sadece dostluk üzerine kurulmamış, ırkçılık ve başka konularda içeriyor. Yani dopdolu bir film. (Film boyunca hiç uyuklamadım.:))))
Yeşil domateslerin kızartıldığı bir sahne vardı ki ağzım sulandı. Geçen haftasonu gittiğimiz pazarda, tesadüfen rasladığım yeşil domatesleri görünce çok sevindim, hemen aklıma bu film geldi. Tadını öyle merak ediyordum ki, tarifi denemek için sabırsızlandım. Sonuçta kızarmış yeşil domateslerin tadı, film kadar damağımda kalmadı ama güzel ve ilginç bir deneyim yaşadım, tavsiye ederim.
Malzemeler:
* 1 yeşil Domates
* Çeyrek su bardağı süt
* Çeyrek su bardağı un
* 1 yumurta
* Çeyrek su bardağı ufalanmış kuru ekmek( blendir da çekin )
* Biraz zeytinyağı
* Tuz ve karabiber
Hazırlanışı:
Domatesi orta büyüklükte halka şeklinde doğrayın.( Fazla kalın olmasın) Tuz ve karabiber serperek yaklaşık 15 dk bekletin. Daha sonra sırasıyla süte, una, yumurtaya bandırın ve de ekmek kırıntılarıyla iyice çevresini kaplayın. Yaklaşık 5 dakika, orta ateşte az zeytin yağıyla kızartın ya da kahverengi oluncaya kadar. Sıcak servis yapılır.
Afiyetle
DUYURU: Rahmetli Barış Manço'nun o kadar güzel şarkıları var ki dinlemeye doyamadığım ama içlerinden Domatesli bir tanesini seçtim. Yeşil domateslerim vesile olsun ve İstanbul' a gitsin bu şarkıda! Sevgili Yumurtasepeti kabul ederse :)